-
1 blague
n f1 fam şaka [ʃa'ka] -
2 marcher
v i1 à pied yürümek◊Je préfère marcher plutôt que de prendre le métro. — Metroya bineceğime yürümeyi tercih ederim.
2 çalışmak◊Le téléphone ne marche plus. — Telefon çalışmıyor.
3 réussir başarmak◊Notre plan a marché. — Planımız başarılı oldu.
◊Son entreprise marche bien. — Şirketi başarılı.
4 faire marcher qqn fam birini işletmek -
3 tenir
Iv t1 à la main elinde tutmak2 maintenir tutmak, saklamak3 diriger iş tutmak, işletmek4 dire söylemek, demek5 tutmak6 tutmak7 apprendre de almak, sağlamak8 tiens ! / tenez ! buyrun !◊Tiens, voici ton courrier. — Buyur, işte mektupların.
IIv i1 aimer bağlı olmak◊Il tient beaucoup à elle. — Oğlan kıza çok bağlı.
2 vouloir çok istemek3 benzemek4 se maintenir kalmak5 résister dayanmak◊La tente n'a pas tenu pendant la tempête. — Çadır fırtınaya dayanamadı.
6 dans un espace clos sığmak7 être tenu à qqch -(y)e bağlı olmak8 être tenu de faire qqch -zorunda olmak9 tiens ! işte !
См. также в других словарях:
işletmek — i 1) İşlemesini sağlamak, çalıştırmak Trenlerimizi odunla işletiyorduk. F. R. Atay 2) Bir şeyi, bir kimseyi, bir yeri kullanarak veya çalıştırarak yarar sağlamak O havali işçileri arasında gücü, kuvveti ile o kadar tanınmıştı ki herkes onu… … Çağatay Osmanlı Sözlük